Hakkımda

Fotoğrafım
İSTANBUL PSİKODRAMA ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI ZERKA MORENO ENSTİTÜSÜ Şakayık Sokak, Hera Apartmanı, No: 57/1 34365-Nişantaşı – İSTANBUL Tel: +90 212 2321263 GSM: +90 532 2136362 www.istpsikodrama.com.tr

27 Mayıs 2010 Perşembe

SPONTANİTE TİYATROSU AMAÇLARI

Oyun yazımının ve yazılmış oyunların dışında bir oluşum yaratmak
“Herkes katılımcı, herkes aktör” felsefesini yaymak ve izleyenlerin de katıldığı bir tiyatro yaratmak
Aktörlerin, izleyicilerin artık yanlızca yaratıcılar olması gerekliliği
Herşeyin emprovize olması; oyunun, eylemin,kelimeler, temalar,karşılaşmalar ve çatışma çözümlemelerin
Eski sahnenin yok oluşu ve onun yerini açık sahnenin tüm evrenin sahnesinin, yaşamın sahnesinin ve yaşamın kendisinin alması

SPONTANİTE TİYATROSU ÇIKIŞ FELSEFESİ

Gücünü Moreno’nun An Felsefesi’nden alır.
An Felsefesi, yaratıcılığın felsefesidir.
Bireyin hayattaki en temel ihtiyacına, yaşamdaki amacına işaret eder. Bu da ‘yaratıcılık’tır.
Spontanite Tiyatrosu, andaki yaratıcılığı, spontanlığı hedefler.

SPONTANİTE TİYATROSUNDA YÖNETİCİ

Yöneticinin Oyundaki Görevleri;
Orkestra Şefi gibi; grubun uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlar,
Arabulucu gibi; oyuncularla izleyicinin buluşmasını, karşılaşmasını, duyguların aktarılmasını sağlar.
Oyuncu gibi; yaratıcılığını kullanarak oyuna katılır.

SPONTANİTE TİYATROSU VE SAĞALTIM

Spontanite Tiyatrosu;
Rahatlamanın,
Anlaşılmanın,
Birlikte hissetmenin,
Yanlız olmadığını görmenin ve
Tesellinin
tiyatrosudur.
Hikayelerin dışa vurumuyla,
Anlatanın kendini dışardan izleme şansı bulmasıyla,
Kabul edici atmosferiyle,
Olumsuz eleştirinin olmadığı, destek ve yapıcılığın beslendiği ortamıyla,
Hikayelere yeni sonlar yazılabilmesi ve oynanmasıyla,
Yaşama karşı cesareti arttıran yapısıyla,
Son sözü her zaman hikayeciye vermesiyle,
Büyük bir iyileştirici gücü barındırır.








SPONTANİTE TİYATROSU NEDİR?

Seyircilerin öykülerinin oynandığı ve yalnızca bir kez oynandığı spontan, yaratıcı ve terapötik tiyatroya hoş geldiniz.
Spontanite Tiyatrosunun ve psikodramanın doğuşu yirminci yüzyılın başlarına rastlar.

Moreno yeni bir yaşam felsefesinin arayışlarına ilişkin ipuçlarını spontanite tiyatrosunun gelişim sürecinde vermiştir ve bu ipuçları devrim niteliğindeki kavramlarının habercisi olmuştur.

Bu gelişmelerin toplumun yaşamı tartıştığı en önemli ortamlardan birisi olan tiyatroda ortaya çıkması doğal karşılanmalıdır.

Tiyatro yalnızca yaşamın sahnelendiği bir ortam olmakla kalmaz, insan için önemli gereksinimler olan "yaşamı sorgulama", "kendini bulma" ve "yaratıcılığını ortaya koyma" biçimi olarak "sanat yapma" anlamlarını da içinde barındırır.

Moreno bu son derece önemli sanat olayını barındırdığı bunca özellik nedeniyle seçmiş olsa gerektir.

Yaşamda alınabilecek tüm roller tiyatro sahnesinde dolayısıyla spontanite tiyatrosunun sahnesinde de yer alabilir. Bu bize her şeyi yeniden izleme anlama ve zaman zaman değiştirme olanağını sunar.

Sahne bazen bir şifa alanı haline gelir.

Olan bitene dışarıdan bakma ihtiyacı, yalnızca akıl yolu ile ulaştığımız bir doğru olmaktan daha fazlasını içerir ve insanın rol gelişimleri sürecinde ulaşması beklenen en üst aşama olan transendent rollerin bir gerekliliği olarak var olur.

Transendent roller bireyin sürekli olarak içinde kalmadığı ama kısa sürelerle deneyimleyerek kendine dışarıdan baktığı, yaşamın anlamını, varoluşu, zamanı sorguladığı ve cevaplar bulduğu rollerdir.

Bu rolerde sürekli yada uzun süreli kalanlar peygamberler, ermişler olabilir ancak. İnsanı gelişkin canlılar sınıfına sokan özelliklerden biriside budur.

İşte tiyatro transendent rollerin alınmasını kolaylaştırıcı ve artırıcı bir rol oynar.

Tiyatro ve spontanite tiyatrosu (playback theatre) özellikle incelenmesi gereken bir olgudur.

Sanatsal yaratıcılığın gerçek var oluş anına odaklanan spontanite tiyatrosu oyunun yaratıldığı ana bakar ve onu sahnede gerçekleştirir.

Asıl olan yaratı anıdır ve tiyatroda bu yalnızca yazara ve yönetmene ait gibi gözükmektedir.

Oyuncu ise karakteri çıkartırken yaratıcılıktan faydalanır sonra sahnede bitmiş bir oyun izlemeye başlarız, her gece fotokopiler çoğaltılır.

İşte tam bu noktada spontanite tiyatrosunun farklılıklarından birisi ortaya çıkar ve yaratım anı öyküyü anlatan, oyuncu, yönetici ve seyirci ile birlikte paylaşılır ve doğal olarak bir kez yaşanır.

Bu oluşumda herkes yaratımdan payını alır.

Moreno'nun sözünü ettiği konserve roller (tiyatro rolleri) spontanite tiyatrosunda bulunmaz.

Geleneksel tiyatroda yazılmış roller sınırları belli ve yaratıcılığı gerçek anlamda taşımayan konserve rollerdir.

Aktör sahne düzeni içinde bir aksilik olmaması durumunda spontan bir davranış göstererek sorunu çözen yaratıcı bir eylemde bulunmak zorunda değildir.

İşini yapan bir memurdur.

Peki öyleyse bunun oyuncu için çekiciliği nedir?

Olan bitenden yazar sorumludur ve birazda yönetmen.

Spontanite tiyatrosunda olan bitenden herkes sorumludur.

Gerçek yaratıcılık sorumluluk almakla mümkündür ve yaratma cesareti kavramı buradan doğmuştur.

Hikayeyi anlatan, oyuncular, müzisyen ve yönetici bir defalık oyunda aynı derecede sorumluluk alırlar.

Oyun bir kez daha tekrar edilmez ve akıp gider; tıpkı yaşamda olması gerektiği gibi.

Tarihi değiştiren kişiler arkalarına bakmayan ya da oralara saplanmayan kişilerdir.

Bu onların spontanitelerinin ve yaratıcılıklarının kanıtıdır.

Her şey yaşanır ve biter; bu ise yeni başlangıçların habercisidir.Bitmeyen işleri olanlar, yeni başlangıçlar yapamazlar.

İzleyiciler